Google


 

Bilgisayar Nedir? Donanımları Nelerdir? Klavye Tuşları ve Görevleri, Dosya Tipleri, İşletim Sistemleri, Yazılım ve Programlama Dilleri

Bilgisayar Nedir?
Bilgisayar; kendine önceden yüklenmiş program gereğince çeşitli bilgileri-verileri uygun ortamlarda saklayan ve istenildiğinde geri getiren, çeşitli aritmetik ve mantıksal işlemler yapan; çok hızlı çalışan elektronik bir cihazdır.

Bilgisayarın elektronik kısmına donanım (hardware), program kısmına ise yazılım (software) denir.

Bilgisayarın gelişiminde şu 4 unsur hiç değişmemiştir.

1. Bilginin Girişi (Giriş birimleri: Klavye, mouse, kamera, scanner, fax-modem vb.)

2. Bilginin saklanması (Hafıza: Harddisk, disket, cd-rom vb.)

3. Bilginin işlenmesi (Beyin: Merkezi işlem birimi-Central Processing Unit-CPU)

4. Bilginin çıkışı (Çıkış birimleri: Monitör/ekran, Printer/yazıcı, plotter/çizici, modem)

Bilgisayar DonanımıDonanım bilgisayarı oluşturan her türlü fiziksel parçaya verilen verilen addır. Donanım bir merkezi işlem biriminden (Central Processing Unit-CPU) ve bu birime bağlı çevre birimlerinden oluşur. Çevre birimleri de ayrıca giriş birimleri (input devices) ve çıkış birimleri (output devices) olmak üzere iki kısma ayrılır.

Merkezi İşlem Birimi (CPU)
Bilgisayarın içindeki temel elemanıdır. Mikro işlemci diye de anılır. Komutları işler, hesaplamaları yapar, bilgisayarın içindeki bilgi akışını kontrol eder ve yönetir.

Mikro işlemcilerin her yeni kuşağı bir öncekinden çok daha güçlüdür. 286, 386 ve 486 kuşakları artık demodedir. Günümüzde pentium ve daha üst işlemciler geçerlidir.

Mikro işlemciler; İntel , IBM, AMD ve Cyrix gibi firmalar tarafından üretilir. İntel’in mikro işlemcileri yaygın olarak kullanılır.

Ana Bellek (RAM)
Ana bellek veya rastgele erişimli bellek (Random Access Memory-RAM), bir giriş cihazından veya bir ikincil depolama cihazından okunan veri ve programların, çalıştırılan programlardan elde edilen sonuçların ve bir ikincil depolama cihazına veya bir çıkış cihazına gönderilmeye hazır olan çıktıların tutulduğu yerdir. Buradaki “rastgele erişim” ifadesi bilgisayarın bellek içerisindeki herhangi bir adrese doğrudan gidip bilgileri okuyabileceği veya yazabileceği anlamında kullanılmaktadır. Ana bellekte veriler geçici olarak tutulur; başka bir deyişle bilgisayar kapatıldığında bu veriler silinir. Çok kullanıcılı sistemlerde bilgisayar bir kullanıcı için herhangi bir işi yapmayı bitirdiğinde, ana bellekteki aynı kısma diğer kullanıcılar için işlenmesi gereken veri ve programlar yerleşir. Ana bellek diğer bilgi saklama araçlarına oranla biraz daha pahalıdır.

Ana belleğin temel görevleri şöyle özetlenebilir.
1.Halihazırda çalışan programların program deyimleri ve bu programların ihtiyaç duyduğu verileri tutmak.

2.İşletim sistemi yüklendikten sonra ana bellekte sürekli olarak kalması gereken işletim sistemi bileşenlerini tutmak.

3.Programlar tarafından üretilen sonuçları tutmak.

4.Sabit disklere veya harici bir cihaza gönderilmeye hazır olan çıkış bilgilerini tutmak.

Bellekte yerleşik olan veri ve programlara ihtiyaç halinde tekrar ulaşabilmek için ana bellekteki her bölgenin bir adresi vardır.

Ana belleğin büyüklüğü; aynı anda çalışabilecek program sayısını ve programların çalışma hızını etkiler.

Ön Bellek (Cache Memory)
Ana bellek ile merkezi işlem birimi arasında görev yapan ve ana bellekten çok daha hızlı olan bir bellektir. Bu bellek birimi; işlem esnasında çok sık kullanılan bilgisayar talimatları ve geçici olarak tutulan bilgiler için bir “yaz-boz tahtası” olarak kullanılır. CPU ’nun ana bellekten veri alırken harcadığı zamanı azaltır; bu da bilgisayarı hızlandırır. CPU, ana bellekten veri alması gerektiğinde, bu verinin dahili ön bellekte olup olmadığına bakar. Dahili ön bellek, CPU’nun en son işlediği verilerin bir kopyasını saklar. Aranan veri dahili ön bellekte bulunamazsa harici ön belleğe bakılır. Harici ön bellekte de bulunamayan veriler ana bellekten alınır. Bu, ön belleğe göre daha yavaş bir süreçtir.

BİOS (Basic İnput Output System)
BİOS yongası (entegresi), bilgisayarın açılışı sırasında parçaları kontrol eden ve onları çalışmaya hazır duruma getiren bir program içerir. ROM (Read Only Memory) türündeki bellek üzerinde kaydedilmiş bir programdır. Bu tür bellekteki bilgiler bilgisayarı kapattığınızda silinmez.

NotIOS bugün üretilen anakartların çoğunda, Flash ROM üzerine kayıtlıdır. Bu türdeki belleğin içeriği bilgisayarı kapadığınızda silinmez ama gerektiğinde özel bir program çalıştırılarak değiştirilebilir.Böylelikle BİOS un içerdiği hatalar giderilebilir.

BIOS’ un ilk görevi, bilgisayarın açılışı sırasında bellek gibi çeşitli parçaları kontrol ederek,bir problem varsa kullanıcıyı uyarmaktır.

Bilgisayarın açılışı sırasında özel bir tuşa (genellikle DEL tuşu) basarsanız, karşınıza BIOS setup ekranı gelir. Bu ekranda gerekiyorsa, sabit disk sürücülerinin tipi gibi çeşitli bilgileri ve ayarları değiştirebilirsiniz.

Anakart
Veriyolu, bilgisayarın içindeki değişik birimler arasında bilgileri taşıyan bir sistemdir.

Bir bilgisayarın temel devre kartıdır. Bilgisayardaki tüm elektriksel bileşenler anakarta bağlanmıştır.

Genişletme yuvaları, genişletme kartları(ses, görüntü-ekran, modem, network-ağ kartları)nın takılabileceği anakart üzerindeki soketlerdir. Genişletme kartları, bilgisayarınıza yeni yetenekler kazandırır. Daha güzel grafikler, CD kalitesinde ses, modem ile iletişim, bilgisayar ağlarına(internet’e) bağlanmak … Bunlar, bilgisayarınıza ekleyebileceğiniz özelliklerden sadece birkaçı. Genişletme yuvalarının tipini, bilgisayarın veriyolu belirler.

Bilgisayar Kasası
Bilgisayarı oluşturan parçaların içine takıldığı ve parçaları bir arada tutan metal ve/veya plastik bir kutudur. Önceleri Desktop ve slim kasa adı verilen yatık kasalar kullanılırken son yıllarda Mini Tower diye adlandırılan dik tip kasalar kullanılmaktadır. Ancak IBM, HP ve Compag gibi firmalar daha çok desktop tipi kasaları tercih ediyorlar. Server(sunucu) veya ana bilgisayar olarak kullanılmak üzere tasarlanan bilgisayarlarda genişleme olanakları fazla olan kasalar kullanılmaktadır.

Kasanın en önemli bileşeni güç kaynağıdır. Güç kaynağı, normal şehir cereyanını bilgisayarın kullanabileceği elektrik enerjisine dönüştürür. Bilgisayar parçalarının fazla ısınmasını engellemek üzere güç kaynağının içinde bir soğutucu fan bulunur. Genellikle mikroişlemcilerin üzerinde de ayrıca bir soğutucu fan bulunmaktadır. PC (Personal Computer) lerde güç kaynağının kapasitesi ortalama 200-250 watt’tır.

Elektrik cereyanındaki dalgalanmalar ve elektriğin kesilmesi bilgisayarınıza zarar verebilir. Makinenizi ve bilgilerinizi korumak için kesintisiz güç kaynağı kullanabilirsiniz.

Kesintisiz Güç Kaynağı, elektrik enerjisindeki dalgalanmalara karşı; çıkışında bilgisayarınıza sürekli aynı voltajda temiz bir enerji verir ve kesinti durumunda, içindeki akülerin kapasitesine göre bilgisayarınızı 5 dakika ile birkaç saat arasında çalıştırır.

Bilgisayar Kasasında, bilgisayarı kolayca açmak ve “reset” yapmak için tuşlar bulunur

Açma/Kapama (Power On/Off) tuşu, bilgisayarı açıp kapamayı sağlar.

Reset tuşu, açma/kapama düğmesine basmadan bilgisayarı yeni açılmış haline getirir. Özellikle makine komutlarınıza uymuyorsa veya kilitlendiyse kullanılır.

Sabit disk sürücü ışığı, bilgisayar sabit diske bir şey yazdığı veya ondan bir bilgi aldığı(okuduğu) zaman yanar. Bu ışık yanarken bilgisayarı sakın kapamayın ve oynatmayın yoksa diskteki bilgiler bozulabilir.

Bilgisayar Kasasının arkasındaki Portlar :

Seri Port, “Erkek Konnektör” olarak da adlandırılan bu portlarda 9 veya 25 iğne(pin) bulunur. Seri portlara fare(mouse), modem, tarayıcı(scanner) bazen de yazıcı bağlanır. Bilgisayar her seri portu COM etiketiyle görür.(COM1, COM2 …)

Paralel Port, “dişi konnektör” olarak da bilinen bu portlarda 25 delik bulunur. Paralel portlara yazıcı ve teyp birimleri takılır. Bilgisayar her paralel portu LPT etiketiyle görür.

Monitor(Ekran) Portu, monitörü bağlamak içindir.Görüntü kartının üzerinde bulunur

Klavye portu, klavyeyi ve mouse portu da fareyi bilgisayara bağlar.

USA (Üniversal Seril Bum) portu, yeni bir standart olan USA; fareden klavyeye tüm cihazları zincirleme şekilde birbirine bağlıyor. USA portları ile 127 adede kadar cihaz bilgisayara kolayca eklenebilir.

Oyun portu, joystick’leri bilgisayara bağlar. Genellikle ses kartının üzerinde bulunur

Sabit Disk (Hard disk) ve Disketler
Yukarıda belirtildiği gibi bilgiler bilgisayarın belleğinde işlenip değerlendiriliyor. Bilgisayarın kapatılması veya elektriğin kesilmesi halinde bellekteki bilgiler siliniyordu. Bellekte geçici olarak saklanan bilgileri kalıcı olarak saklamak için bilgilerin manyetik bir ortama aktarılması gerekir.

En çok kullanılan manyetik ortamların başında ise hard disk ve disketler gelmektedir. Disketler bilgisayara takılıp çıkartılabilirken, hard diskler bilgisayarda sabit olarak kalıyor. Disketlerin hem kapasiteleri düşük hem de disketten bilgi okuma ve yazma hızı hard disklere göre son derece düşüktür. Ayrıca hard diskler disketlere göre daha dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Yani hard (sabit) disk sürücü bir bilgisayarın bilgi depolamak için kullandığı en temel birimdir. Veriler bir dizi dönen diskte manyetik olarak saklanır(Kaydedilen bilgiler Dosya adını alır).

Bilgisayarınızda birden fazla sabit disk sürücü bulunabilir veya bir sabit disk iki yada daha fazla bölüme ayrılabilir. İlk sabit disk, C sürücüsü diye adlandırılır. Daha sonra takılan hard diskler sırasıyla D,E,F… harflerini alır.

Not: D harfi genellikle CD-ROM sürücüsü için kullanılır.

Bir sabit diskin saklayabileceği bilgilerin miktarı, MB(Mega Byte) ve GB(Giga Byte) ile ölçülür.Günümüzde sabit disklerin kapasitesi 10-50 GB arasındadır.

Not : 1 GB = 1024 MB olmakla birlikte, bazı sabit disk üreticileri 1 GB = 1000 MB olarak tanımlamaktadır.

Disket (floppy disk), verileri manyetik ortamda saklayan taşınabilir bir araçtır. Bir disketi(ve hard diski) ilk kez kullanmadan önce biçimlendirmek (formatlamak) gerekir. Formatlama, disketi iz ve sektörlere ayırarak onu kullanıma hazır duruma getirir.

Disketler, boyutlarına göre ikiye ayrılmaktadır: 3.5” ve 5.25”. Bugün kullanılan 3.5” disketlerin veri saklama kapasiteleri için iki yaygın standart kullanılıyor:

1.Çift yoğunluklu (Double Density-DD) : 720 KB

2.Yüksek yoğunluklu (High Density-HD) : 1.44 MB

Bilgisayarlarda disket sürücü A (varsa ikinci sürücü B) diye adlandırılır.

CD-ROM Sürücü
CD-ROM (Compact Disk - Read Only Memory) sürücü, kompakt disklerdeki sayısal bilgileri okuyan araçtır. CD-ROM sürücülerde okuma işlemi lazer ışını ile yapılır.

CD-RW’larda okuma için ayrı yazma için ayrı lazer ışını kullanılır.

CD-ROM’lar alüminyumdan üretilmiş, üzerleri şeffaf polikarbonat maddesiyle kaplanmış ve üzerine koruyucu bir cila çekilmiş disklerdir.CD’ler diğer kayıt birimlerine göre daha güvenilirdir. Bir CD’nin bilgi depolama kapasitesi yaklaşık 650-750 MB arasındadır.

Monitör (Ekran)
Monitör (veya ekran) bilgisayarın mikroişlemcisinden gönderilen sinyalleri gözün görebileceği şekilde görüntüye dönüştüren cihazdır. Yani CPU tarafından işlenilen bilgilerin kullanıcıya iletildiği ortamdır; bir çıkış birimidir. Monitörlerin en önemli özelliklerinden birisi ekrandaki görüntülerin netliği veya çözünürlüğüdür.

Çözünürlük (resulation), yatay ve dikey olarak ekrandaki nokta sayısıyla ölçülür. Çözünürlük yükseldikçe ekrana daha fazla bilgi sığar, ama ekrandaki görüntüler küçülür. Multisync monitörler, değişik çözünürlüklerde çalışabilirler(640×480, 800×600, 1024×768, 1280×1024 gibi). Böylece ekrandaki görüntüleri amaca göre genişletip daraltabiliriz.

Büyüklük : Monitör büyüklüğü, ekranın köşegen uzunluğuyla ölçülür. Standart monitörler 14” veya 15” (inç) büyüklüğündedir. 1024×768’den daha yüksek çözünürlüklerde rahat çalışabilmek için 17” veya daha büyük bir monitör seçilmelidir.

Nokta aralığı : Görüntü netliği, ekran yüzeyindeki noktaların arasındaki uzaklığa bağlıdır. Nokta aralığı ne kadar küçükse görüntü o kadar net olur. Eski monitörlerde bu 0.39 mm iken şimdiki monitörlerde genellikle 0.28 veya daha küçüktür.

Ekran tazeleme : Ekrandaki görüntü saniyede en az 60 kez tazelenmelidir. Ekran tazeleme frekansı yükseldikçe daha sabit bir görüntü elde edilir. “Non-interlaced”(titreşimsiz) denilen monitörler ekranı tek seferde tarayabildiği için gözü daha az yorar.

Monitör ve görüntü kartı, ekranda görüntülerin sergilenebilmesi için birlikte çalışırlar..

Görüntü kartı, ana karta bağlanan bir genişleme kartıdır. Bir kablo, görüntü kartı ile monitörü birbirine bağlar.

Monitörde görüntülenebilen renklerin sayısı görüntü kartındaki bellek miktarıyla sınırlanır. Görüntü kartındaki bellek yongaları, bilgileri monitöre göndermeden önce geçici olarak saklar. Renk sayısı, ekrandaki görüntülerin kalitesini doğrudan doğruya etkiler. Daha fazla renk, gerçeğe daha yakın ve daha iyi görüntü demektir.

Klavye
Klavye, üzerinde harf, rakam, özel karakterler ve özel fonksiyon tuşlarının bulunduğu bir bilgisayar giriş birimidir. Bilgisayar temelde klavye aracılığıyla yönlendirilir ve kumanda edilir. Klavyenin tuşlarına basıldığında, basılan tuşun kodu bilgisayarın CPU’su tarafından değerlendirilmek üzere belleğe aktarılır ve yankısı yada neticesi ekrana gelir.

Klavyeler üzerindeki harf tuşlarının diziliş şekline göre F veya Q tipi olurlar. Farklı firmaların ürettiği klavyelerde bazı farklı tuşlar bulunabilir.

Klavyenin üzerinde bulunan bazı tuşlar, ekrana bir karakterin yazılmasına neden olmazlar. Çünkü bu tuşlar bir görüntüden öte bir etki oluştururlar. Ancak bu tuşların işlevleri programdan programa değişiklik gösterebilir. Örneğin bir çok programda F1 tuşuna basıldığı zaman o sırada çalışan program veya yapılan işleme bağlı olarak ekrana yardımcı bilgi getirilmektedir.

Enter tuşu : Bilgisayara bir işi yapmasını söylemek, bir komutu çalıştırmak için kullanılır. Kelime işlemcilerde ise yeni bir paragrafa geçmeyi sağlar.

Esc (Escape) tuşu : O sırada yapılan işi yarıda kesmek, vazgeçmek veya geriye dönmek amacıyla kullanılır. Windows uyumlu programlarda Esc tuşu genellikle iptal düğmesini temsil eder.

Fonksiyon tuşları : Bu tuşlar belirli bir işlemi çabucak yapmak için kullanılır. Örneğin F1 tuşu çoğu programda yardım bilgilerini ekrana getirir.

Tab tuşu : DOS ortamında bu tuşa basıldığı zaman imleç veya ekleme noktası 5 karakter genişliği kadar sağa gitmektedir. Başka bir deyişle DOS ortamında 5 kez boşluk tuşuna basmak yerine bir kez tab tuşuna basmak aynı etkiye sahiptir. Kelime işlem programlarına paragraf girintisi için, windows’ta iletişim kutusu pencerelerinde ise düğmeler arası geçişte kullanılır.

Caps Lock tuşu : Bu tuşa bir kez basınca (klavyenin sağ üst köşesinde ilgili ışık yanar ve) klavyeden hep büyük harf girebilirsiniz. Bir kez daha basarsanız, yine küçük harf moduna geçilir.

Shift tuşu : Bu tuşa bir harf tuşu ile birlikte basıldığında, o harfi büyük yazmakta veya bir rakam tuşu ile birlikte basıldığında ise o rakam tuşunun üst kısmında belirtilen özel karakteri yazmaktadır.

Ctrl ve Alt Tuşları : Başka tuşlarla birlikte aynı anda bastığınızda, belirli işlemleri yapmaya yarar. Örneğin bazı programlarda Ctrl+S dosyayı kaydeder, Ctrl+Alt+Del bilgisayarı resetler.

Alt Gr tuşu : Q dizilişine sahip klavyelerde Türkçe’ye özgü ç,ş,ü ve ö gibi harflere yer bulabilmek için bazı tuşlara 3. bir görev verilmektedir. Bu 3. görevi kullanabilmek Alt Gr tuşu basılı iken söz konusudur.

Windows tuşu : Bu tuş Windows işletim sistemlerinde “Başlat” menüsünü açar. Ayrıca başka tuşlarla birlikte kısa yol tuşu olarak kullanılır. Klavyenin sol alt köşesinde Ctrl ile Alt tuşları arasındadır.

Sağ fare tuşu : Windows’ta sağ fare tuşu ile aynı görevi görür. Klavyedeki yeri boşluk tuşunun sağındaki Ctrl tuşunun solundadır. Bu arada Ctrl, Shift ve Enter tuşları kullanım kolaylığı düşünülerek klavye üzerinde ikişer adettir.

Back Space (Geriye Silme) tuşu : Klavyede rakamların bulunduğu sırada en sağda olan bu tuş, ışıklı göstergenin(imlecin) solunda bulunan karakteri silmek için kullanılır. İmlecin solundaki karakter silindiği için sağında bulunan bütün karakterler bir karakter genişliği kadar sola kayarlar.

Del (Delete) tuşu : Del tuşu ise imlecin sağındaki karakteri siler.

İns (İnsert) tuşu : İnsert tuşu açık/kapalı mantığıyla çalışır. İnsert açıkken yazılan karakterler sağdaki karakteri ileri doğru iterek araya yerleşir. İnsert kapalı iken ise yazdığımız karakterler daha önceki karakterlerin üstüne yazılır.

Home tuşu : Bu tuş satırın başına gitmemizi sağlar.

End tuşu : Bu tuş satırın sonuna gitmemizi sağlar.

Page Up tuşu : Bu tuş bir sayfa yukarı çıkmamızı sağlar.

Page Down tuşu : Bu tuş bir sayfa (bir ekran görüntüsü kadar) aşağı inmemizi sağlar.

Pause tuşu : Bu tuş yapılan işlemin bir tuşa basana kadar durdurulmasını sağlar. Bir tuşa basınca işlem kaldığı yerden devam eder.

Print Screen tuşu : DOS ortamında çalışırken bu tuşa basmanız halinde o sırada ekranda ne görülüyorsa yazıcıya gönderilir. Windows ortamında bu tuşa bastığınızda yine ekranın resmi çekilir. Ancak ekranın resmi yazıcı yerine, geçici bilgi saklama ortamı olan ve Pano adı verilen ortama aktarılır. Daha sonra panoda saklanan resmi Paint gibi bir boyama programına aktarıp istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.

İmleç tuşları : Bu tuşlarla imleci ekranda istediğiniz yere ***ürebilirsiniz.

Nümerik klavye : Num Lock ışığına bağlı olarak, buradan rakamları girebilir veya imleci kontrol edebilirsiniz. Num Lock ışığını “Num Lock” tuşu yakar veya söndürür.

Bunlardan başka yeni tip klavyelerde Sleep(Stand-by/Bekleme uyuma modu), Power (açma-kapama) gibi bazı tuşlar da vardır.
Mouse (Fare)
Ekrandaki öğeleri (icon’ları) seçmenizi ve hareket ettirmenizi, bu icon’ların temsil ettiği işlemleri (sol tuş ile bir veya iki kez tıklayarak) yaptırmanızı sağlayan bir giriş aygıtı’dır

Fare, klavyenin yerini almak için geliştirilmiş bir aygıt değil aksine kullanıcının imleci hareket ettirme kabiliyetini geliştiren bir aygıttır.İki veya üç tuşlu olabilir.

Farenin çalışması bir topun hareketine dayanır. Fare düz bir yüzeyde hareket ettirildikçe topun hareketi ekrandaki işaretin hareketine dönüştürülür.Farenin iyi çalışması için, ara sıra bu topu çıkarıp temizleyin.

Mouse Pad (farelik) farenin hareketi için uygun ve iyi bir yüzey sağlar.

Seri fareler COM portuna, PS/2 tipi fareler fare portuna bağlanır. Bu iki tip konnektörü birbirine çeviren dönüştürücüler vardır.

Yazıcı (printer)
Bilgisayardaki bilgilerin kağıt üzerinde gösterilmesini sağlayan çıkış birimlerinden en önemlisi yazıcılardır. Yazıcılar basımda kullandıkları teknolojiye göre üç sınıfa ayrılırlar.

1.Nokta vuruşlu (matris) yazıcılar : Sayfa üzerine harfleri ve şekilleri minik noktacıklarla oluştururlar. Yazma kafası, mürekkepli bir şeride vuran küçük iğnelerden (9 veya 24 pin) oluşur. Bu yazıcılar vuruşlu oldukları için oldukça gürültülüdür.

Nokta vuruşlu yazıcılar, özellikle aynı anda birden çok kopya alınması gereken durumlarda kullanışlıdır. Genellikle sürekli form kağıt kullanırlar. Sürekli formun kenarında, yazıcıya takılmasını sağlayan delikler vardır.

2.Mürekkep püskürtmeli (inkjet) yazıcılar : Nokta vuruşlu yazıcılardan daha kaliteli baskı yaparlar ve daha sessiz çalışırlar. Renkli mürekkep püskürtmeliler, normal kağıda baskı yapabilirler, ama özel kağıt kullanılırsa daha iyi sonuç verirler.

3.Lazer yazıcı : Sayfa görüntüsünü oluşturmak için lazer ışınlarını kullanan, yüksek hızlı bir yazıcıdır. Lazer yazıcılar, yüksek kalitede belge üreten bir fotokopi makinesi gibi çalışır.

Çizici (plotter)
Çiziciler özellikle grafik çıktıların alınmasında kullanılan aygıtlardır. Renkli kalemler kullanılmak suretiyle renkli çıktılar alınabilir. Çiziciler genellikle mimarlık ve mühendislik uygulamalarında kullanılır.

Tarayıcı (scanner)
Tarayıcılar fotoğraf, grafik ve düz yazıları okuyup bilgisayara aktaran aygıtlardır. Bilgisayara aktarılan resim ve grafikler üzerinde değişiklik yapılabilmektedir. Düz yazılar ise kelime işlem programları(OCR optik karakter tanıma programı) ile değiştirilebilmektedir.

Tarayıcıların masa üstü tipi olduğu gibi el ile tarama yapmayı gerektiren el tipi tarayıcılar da vardır. Tarayıcılar bilgisayara ya SCSI bir kartla bağlanmakta ya da yazıcının takıldığı paralel çıkışa bağlanır. Paralel çıkıştan bilgisayara bağlanan tarayıcılar daha ekonomiktir. Bu tip tarayıcılarda ayrıca yazıcılar için bir çıkış bulunmaktadır.

Modem
Bilgisayarınızın telefon hatlarını kullanarak iletişim kurmasını sağlar. Modem terimi, Modulation-demodulation kelimelerinin kısaltılması ile oluşturulmuştur. Modem, bilgisayardan aldığı digital(sayısal) veriyi analog veriye çevirerek göndermek ve aynı şekilde karşı taraftaki bilgisayardan gelen analog veriyi tekrar digital veriye çevirerek bilgisayara iletmektir. Bu digital-analog çeviri işleminin gerekli olmasının sebebi, bilgisayarları birbirine bağlamak için kullanılan hatların digital veriyi taşıyamamalarıdır.

Bir modem kullanarak, internet ve BBS gibi bilgi ağları ve hizmetlerine erişebilirsiniz. Faks yeteneği de olan bir fax/modem cihazıyla bilgisayarınızdan faks çekebilir ve size gelen faksları alabilirsiniz. Ses(voice) özellikleride olan bir modem telesekreter görevi görebilir.

Harici tip Modemler bilgisayara seri port ile bağlanır.

Bilgisayarda Bilginin Birimleri

Bit (binary digit) : 0 ve 1’lerden oluşmuş, bilgisayarda bir anlamı olan en küçük bilginin adıdır.

Byte : 8 bitin birleşimiyle oluşmuş 1 karakterlik bilgidir.

Karakter : Harf, rakam veya semboller. Her birine 1 karakter denilir.

1 Byte = 1 Karakter = 8 Bit

1024 Byte = 1 Kilo Byte(KB), 1024 KB = 1 Mega Byte(MB), 1024 MB = 1 Giga Byte(GB
Bilgisayarla Yapılan İşlemler
Bir bilgisayarla yapılan işlemler üç temel faaliyetten ibarettir: Giriş/çıkış işlemleri, veriler üzerinde yapılan işlemler ile veri yada bilgilerin saklanması ve nakli işlemleri.

1.Giriş/çıkış işlemleri : Bir bilgisayar çeşitli giriş ve çıkış cihazları vasıtasıyla toplanan verileri alma ve işlenen verileri de sunma kabiliyetine sahiptir.

2.Veriler üzerinde işlemler yapılması : Aşağıdaki işlemler bilgisayar tarafından veriler üzerinde icra edilebilir.

a. Sınıflandırma : Sınıflandırma genellikle veriler için önceden tespit edilmiş kısaltma veya kodlar vasıtasıyla yapılır. Kod türleri; nümerik (111,112,113 gibi), alfabetik (A,B,C gibi), ya da alfanümerik (A1,B1,C1 gibi rakam ve harflerin karışımı şeklinde) olabilir.

b. Aritmetik ve mantıksal işlemler : Aritmetik işlemler verilerin toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi işlemlere tabi tutulmasıdır. Bilgisayar ayrıca mantıksal karşılaştırmalar yapma kabiliyetine de sahiptir. Örneğin A ve B şeklinde ifade edilen iki veri birimi karşılaştırıldığında sadece üç muhtemel sonuç söz konusudur.(1) A, B’den küçüktür (A<B); (2) A, B’ye eşittir (A=B) (3) A, B’den büyüktür (A>B). Bu karşılaştırma kabiliyeti bilgisayarın önemli bir özelliğidir. Çünkü çoğu karmaşık problemler karşılaştırmalar yapmak suretiyle çözülebilir.

c. Sıralama : Veriler mantıksal bir sıra içerisinde düzenlenmişse bunlarla çalışmak ve analiz etmek daha kolay olur. Örneğin nümerik veriler küçükten büyüğe veya büyükten küçüğe, alfabetik veriler ise A’dan Z’ye veya Z’den A’ya şeklinde düzenlenebilir. Bilgisayarın mantıksal karşılaştırmalar yapmak suretiyle gerçekleştirdiği bu düzenlemeye sıralama denir.

d. Özetleme (grafik) : Veri yığınlarının daha kısa ve kullanılabilir şekle indirgenmesine özetleme denir. Bilgisayarın çeşitli grafik programları yardımıyla verilerden pasta veya sütun grafikler çıkarması özetlemeye bir örnek oluşturur.

3.Saklama ve nakletme işlemleri : Saklama, veri ve bilgilerin daha sonraki kullanım için bir harddisk, disket, CD-ROM veya bir manyetik bant gibi bir aygıtta saklanmasıdır. İstenildiğinde bu veri ve bilgilere çabucak ulaşılabilir ve kullanılabilir. Ayrıca bilgisayarlar veri ve bilgileri bir yerden başka bir yere transfer etme kabiliyetine sahiptir. İletişim, herhangi bir elektronik iletişim aracı ile yapılabilir.

Bilgisayar ağı (network)
Bir bilgisayar ağı,iki veya daha fazla bilgisayarın bir iletişim aracı üzerinden(kablolu veya kablosuz), tüm iletişim, yazılım ve donanım bileşenleri ile birlikte bağlanarak meydana getirilen sistem olarak tanımlanabilir. Bilgisayar ağı en az bir sunucu bilgisayar (server) ve bir istemci (client) bilgisayar (terminaller), modem veya ethernet (network) kartı, iletişim protokolü ve benzeri iletişim araçlarını bünyesinde bulundurur. Böyle bir ağa bağlı kullanıcılar bir çok yazılım ve donanımı paylaşabilirler.

Network sistemleri yakın ve uzak bağlantılar olmak üzere iki ana başlık altında incelenir.

Yakın mesafelerde olan bilgisayarların birbirlerine bağlandığı network sistemlerine LAN (Local Area Network), uzak mesafelerde olan bilgisayarların birbirlerine bağlandığı network sistemlerine ise WAN (Wide Area Network) adı verilir.

Bilgisayar ağları;bilgisayar kaynakları ve elektronik nesne paylaşımını amaçlayarak başladı ve bir iletişim, paylaşım, dayanışma ve ortak çalışma ortamına dönüştü. Bir kullanıcı masasındaki PC-terminal iş istasyonu ile ağ üzerindeki kaynakları kullanabilmektedir. Bu ise kullanıcıya bilgisayarından bağımsız bir arayüz olanağı sağlamaktadır. Diğer bir deyişle; belirli bir programı veya veri tabanını kullanmak için o programın yüklü olduğu bilgisayarın başında olmak gerekmiyor, veritabanını kullanıcının kendi bilgisayarında çalışan bir program kullanabiliyor veya uzaktan kullanım ile (telnet, remote login) ilgili bilgisayar da program ve veritabanını kullanabiliyor.

Bilgisayar ağlarının en büyüğü ve bir anlamda toplamı olan İnternet tüm dünyayı kapsayan, irili ufaklı her türden milyonlarca bilgisayardan oluşmakta, 200 civarında ülke ile elektronik posta,100 civarında ülke ile online elektronik nesne değişimine izin vermektedir.

Bilgisayar Yazılımları
Yazılım, kullanıcıların bilgisayarda işlerini yapmalarına imkan veren tüm programlara verilen genel addır. Yazılımlar :

1.Sistem Yazılımları

2.Uygulama Yazılımları

olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Uygulama yazılımları; programlama dilleriyle yazılan kullanıcıya yönelik yazılımlardır. Sistem yazılımları ise uygulama yazılımlarının belli bir donanım grubu üzerinde pürüzsüz olarak çalışmasını sağlayan zemin programlarını içerir.

Uygulama Yazılımları
Kullanıcıların belli başlı bazı işlemleri yapmalarına imkan veren yazılımlardır. Uygulama yazılımlarının geliştirilmesi için programlama dilleri ve diğer bazı uygulama geliştirme araçları kullanılır. Uygulama yazılımları genellikle belli bir işletim sistemi altında çalıştırılmak üzere hazırlanır. Örneğin, Macintosh işletim sistemi altında çalıştırılmak üzere hazırlanan bir kelime işlem programı DOS veya WINDOWS işletim sistemini kullanan kişisel bilgisayar(PC-Personal Computer)larda çalışmayacaktır. Bununla birlikte, çoğu durumlarda ticari uygulamalar; diğer bir çok işletim sistemi altında da çalışabilecek şekilde hazırlanmaktadır.

Genel Amaçlı Uygulama Yazılımları
Günümüzde bilgisayar sistemleri için geliştirilmiş çok sayıda genel amaçlı uygulama yazılımı mevcuttur. Bunların sayısı ve özellikleri her geçen gün hızla artmaktadır. Bu yazılımlardan kişi ve kurumlarca en yaygın olarak kullanılanları; kelime işlem programları, elektronik hesap tablosu programları, sunum programları, dosya yönetim ve veri tabanı yönetim programlarıdır.

Kelime İşlem Programları : Bilgisayarın, çok güçlü özellikleri olan bir daktilo makinesi gibi kullanılması özelliğini sağlayan programlardır. Hazırlamak istediğiniz belgede grafik, tablo, resim, dipnot ve belgeyi birden fazla sütun halinde düzenlemek gibi özellikleri sağlarlar. Bu programlar diğer genel amaçlı uygulama yazılımlarına oranla çok daha yaygın kullanılmaktadır. Bazı kelime işlemciler, masa üstü yayıncılık, elektronik takvim, ve elektronik posta gibi özelliklere sahip olan entegre ofis sistemlerinin temelidir(Word, WordStar, WordPerfect, PW-Professional Write gibi).

Hesap Tablosu Programları : Hesap tablosu programları bilgisayar sistemini son derece özellikli bir elektronik hesap makinesine dönüştüren programlardır. En basit özelliği verileri oldukları gibi tablo şeklinde listelemek olduğu gibi, verileri alıp çeşitli türlerde grafiklere dönüştürme özelliğine de sahiptirler(Excel, Lotus 123, Quattro Pro gibi).

Sunum Programları : Belli bir konuda yapılan araştırmanın ve/veya hazırlanan raporların sonuçlarını bilgisayar yardımıyla diğer kişilere anlatmak için kullanılır. Sunum genellikle bilgisayara bağlı bulunan bir projeksiyon/data shov cihazı yardımıyla yapılır. Bu uygulamalar her türlü grafik, ses ve video görüntülerinin kullanılmasına imkan verir.

Dosya Yöneticileri ve Veri Tabanı Yönetim Programları : Büyük miktardaki verileri depolayıp bu verilere hızlı bir erişim ve bu verilerden raporlar hazırlanmasına imkan veren programlardır(Access, Database/Dbase, FoxBase/FoxPro, Oracle, File Maker gibi).

Bu yazılımlar genellikle üretici firmalar tarafından birleştirilerek MS-Office, Star Office(Sun), Open Office(ücretsiz) gibi tek bir ofis paketi halindedirler.

Özel Amaçlı Uygulama Yazılımları
Özel amaçlı uygulama yazılımları belirli bazı işleri yapabilmek için geliştirilen, dolayısıyla sınırlı amaçları olan yazılımlardır. Aşağıda bazı özel amaçlı yazılım türleri kısaca belirtilmiştir.

Analiz ve karar verme : Belli işlemleri yapmaktan çok; problemlerin çözümünde yöneticilere yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiştir. Matematiksel modellerden faydalanmak üzere istatistik ve yönetim bilimi yazılımlarını birleştirir.

Planlama, programlama, koordinasyon ve organizasyon: Finansal planlama, bütçe, masraf ve satış raporları hazırlama, toplantı gündemlerinin hazırlanması ve randevuların ayarlanması gibi işler “masa üstü düzenleyici”de denilen özel uygulama yazılımları ile yapılır.

Ayrıca “akıllı binalar”, “Hastane Otomasyon Sistemleri” ve proje yönetimi yazılımları da vardır.

İletişim : İletişim programları, bilgisayar ağları arasında iletişim kurulmasına imkan veren yazılımlardır. Günümüzde yaygın bir şekilde kullanılan İnternet hizmetlerinden yararlanmak için geliştirilmiş olan her türlü program iletişim programları içerisinde düşünülebilir.

Eğitim : Bilgisayarlar eğitimde her geçen gün gittikçe artan bir oranda kullanılmaktadır. Bugün piyasada olan programların çoğu öğreticileriyle birliktedir, yani program içindeki yardım menüsünde programın kullanım bilgileri bulunmaktadır. Ansiklopedik bilgiler içeren, belli bir yer veya konuda hazırlanmış olan tanıtıcı programlar, yabancı dil veya herhangi bir dersle ilgili olarak yardımcı olmak üzere hazırlanmış, internette online veya asenkron eğitim için hazırlanmış programlar eğitim amaçlı programlardır.

Sistem Yazılımları

Uygulama yazılımları ile bilgisayar donanımı arasında aracılık eden yani bilgisayar sisteminin pürüzsüz bir şekilde çalışmasını sağlayan yazılımlardır. Bu kısımda İşletim Sistemi (Operating System) ve Hizmet (Utility) yazılımları kısaca incelenecektir.

İşletim Sistemi Yazılımları
Bir işletim sistemi, bilgisayar kaynaklarının yönetimi ve kontrolünü sağlayan yani bilgisayar sisteminin yapacağı işleri yöneten programlar bütünüdür. Kullanıcıya bilgisayarın kaynaklarını mantıksal bir ortamda yönetme ve yönlendirme imkanı verir, pek çok fonksiyonu ise kullanıcının haberi bile olmadan kendisi üstlenir. Diyelim, bir yazı yazdınız ve diske kaydediyorsunuz. Kelime işlemci(yazıyı yazdığınız program), doğrudan diskle ilgili bir iş yapmaz, sadece işletim sisteminin diskle ilgili fonksiyonlarını kullanır.

Bir işletim sisteminin gerçekleştireceği temel işlemler;

1.Merkezi İşlem Birimini farklı işlere yönlendirmek, yönetmek,

2.Ana belleği yönetmek,

3.Harici kayıt cihazlarını yönetmek,

4.Giriş/çıkışları kontrol etmek,

5.Bilgisayar sisteminin güvenliği ve kontrolünü sağlamaktır.

Bugün kişisel bilgisayar dünyasında değişik işletim sistemleri kullanılıyor. Microsoft’un IBM uyumlu PC’ler için ürettiği MS-DOS, Windows, Windows NT, Windows2000 işletim sistemleri ayrı, Apple Macintosh’un işletim sistemleri ayrı, yine IBM uyumlu PC’lerde kullanılan IBM OS/2 Warp, Linux ve Unix işletim sistemleri ayrı. Üstelik her birinin farklı sürümleri var. Bunlardan günümüzde IBM uyumlu PC’lerde en yaygın kullanılanı Microsoft Windows olmakla birlikte son yıllarda Linux kullanımı da artmıştır. Önceleri çeşitli sürümleri ile DOS (Disk Operating System) işletim sistemi üzerine yüklenen bir Grafik Kullanıcı Arabirimi (GUI-Graphical User Interface) olan, yani PC’mizi DOS üzerinde daha rahat kullanabilmemiz için grafiksel öğeler getiren Windows, uzun bir süre sonra Windows 95 sürümü adıyla işletim sistemi unvanını edindi(aslında Windows NT, gerçek anlamda ilk Windows işletim sistemidir). PC’lerin ağ ortamında kullanımı içinse Novell Netware gibi işletim sistemleri geliştirildi. Ancak daha sonra Windows NT ve Windows 95’e gelişmiş ağ özellikleri eklendi.

Genelde bir işletim sisteminde kullandığımız uygulama diğerinde çalışmaz(farklı sürümlerini kullanmak gerekebilir). Ayrıca bir işletim sistemini kullanma alışkanlıkları diğer işletim sistemi ile uyuşmayabilir(fare kullanımı, menüler, arabirim, alıştığımız klavye kestirmeleri, komutlar vs.).

Hizmet Yazılımları
Hizmet (Utility) yazılımları, genel sistem destek işlemlerini yapmak için kullanılan programlardır. Diskleri biçimlendirmek, dosyaları kopyalamak, disklerdeki programları yedeklemek, dosya sıkıştırma, dosya transfer(ftp), klavye düzenleme, disk yüzeyini düzenleme(fdisk, partition magic), virüs temizleme gibi işlemleri yaparlar. Çoğu işletim sistemi hizmet yazılımlarının yaptığı işlerin çoğunu yapmaktadır. Fakat bazı durumlarda hizmet yazılımları ayrı bir paket olarak daha güçlü özelliklerle üretilmektedir.

Zararlı Yazılımlar
Buraya kadar anlattığımız faydalı yazılımların yanı sıra, faydalı yazılımlara zarar veren yada kullanıcı dosyaları üzerinde tahribat yapan zararlı yazılımlar da vardır. Bu yazılımlara genel bir ifadeyle zararlı yazılımlar yada “bilgisayar virüsleri” denir. Bilgisayar virüsleri kendi kendilerini çoğaltabilen, bir bilgisayardan diğerine yayılabilen ve çoğu kez bilgisayar sistemlerine kasten zarar vermek için yazılmış programlardır.

Bir bilgisayar virüsünün üç temel karakteristiği vardır:

1.Kendi kendini çoğaltma mekanizması, aşağıdaki fonksiyonları yapar;

· Enfekte etmek için diğer programları arar,

· Bir program bulduğu zaman, daha önce enfekte edilip edilmediğini tespit eder,

· Gizli talimatları program içerisinde bir yere ekler,

· Programın veya dosyanın enfekte edildiğini gösteren bir işaret ekler. İşaret (flag) gerekli olabilir. Aksi takdirde işaret olmadan programlar tekrar tekrar enfekte edilir veya çok anormal şekilde büyüyebilir.

Kendi kendini çoğaltma mekanizması dosyaların enfekte edildiğinin gizlenmesine yardım edecek olan diğer bazı fonksiyonları da icra eder. Mesela dosyaların üzerinde değişiklik yapıldığı son tarihi tekrar eski değerine ayarlayabilir.

2.Aktivasyon mekanizması, bazı olayların ortaya çıkmasını kontrol eden bir mekanizmadır. Olay vuku bulduğu zaman virüs amacını yerine getirir. Eğer aktivasyon mekanizması amacını icra etmeden önce belli bir tarihin veya zamanın gelmesini kontrol ediyorsa, ona zaman bombası (time bomb) denir. Bir programın önceden tespit edilmiş bir sayıda icra edilmesi gibi belli bir faaliyeti beklerse, buna da mantık bombası (logic bomb) denir. Bunun birçok varyasyonu olabileceği gibi, herhangi bir programın ilk defa icra edilmesiyle de aktivasyon mekanizmasının devreye girmesi söz konusu olabilir.

3.Amaç, genellikle istenmeyen ve tahrip edici bazı olayların meydana getirilmesidir. Bugüne kadar yaşanan olaylarda virüsler taşıdıkları amaçlarda farklılıklar göstermişlerdir. Bazen ekranda ortaya çıkan sinir bozucu fakat zararsız mesajlar, bazen dosyaların ve programların silinmesi veya değiştirilmesi ve bazen de sistem donanımının farklı bir şekilde davranmasına sebep olunması şeklinde ortaya çıkmışlardır. Bazen virüsün sebep olduğu zarar tüm sistem yazılımlarının ve verilerin yeniden yüklenmesini gerektirir.

Bir truva atı virüs programı gerçekte bilgisayara veya sisteme zarar vermek amacında olmasına rağmen faydalı bir fonksiyon icra ediyormuş gibi görünen bir programdır. Bir truva atının yazarı ya faydalı gibi görünen bir program yazar yada diğer kullanıcılara cazip görünen faydalı bir programın kaynak koduna erişim kazanıp faydalı fonksiyonun yanı sıra zararlı bazı fonksiyonlar da yerine getiren bir kod ekleyerek amacına ulaşır.

Ağ solucanı denilen virüs programları ise sistemden sisteme yayılmak için ağ bağlantılarını kullanırlar

Virüslere Karşı Aşı Virüslere karşı aşı tabiriyle kastedilen, anti-virüs yazılımlarıdır. Anti-virüs yazılımları bir bilgisayardaki davetsiz misafirleri “yakala ve yok et” misyonuna göre çalışan programlardır. Görünüşte anti-virüs programı, bir elektronik koruyucu ilaç gibi anlaşılabilir; gerçekte ise bir virüse karşı en iyi savunma onu sisteme bulaştırmamaktır. İkinci olarak da aktif hale gelip yayılmadan ve tahribatını yapmadan ilk adımda onu yok etmektir. Virüs faaliyetlerini tespit etmek amacıyla sistemi izleyen programlar kullanılmalıdır. Kusurlu anti-virüs yazılımlarının virüsleri yok edeceği yerde, bilgisayardaki verileri tahrip edip bilgisayarları çalışamaz duruma getirdiği çok görülmüştür. Daha olgun bir hale gelen anti-virüs programları bu tehlikeleri minimize etmiştir.

Anti-virüs yazılımlarının kullanılması düşünüldüğünde aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.

1. Anti-virüs yazılımları ne kadar itibarlı ve güvenilir kaynaklardan alınırsa o kadar etkin ve emniyetli sonuçlar alınır. Büyük üniversitelerde özenli ilmi değerlendirmeler den geçen programların satın alınmasında fayda vardır.

2. Bu yazılımların bütün meseleyi halledeceği düşünülmemelidir. Bir virüs insanlar tarafından yazılıp insan hatası veya ihmal nedeniyle sisteme girmesine imkan verilmiş olan bir üründür. İnsan faktörünün ihmal edilmesini gerektirecek kadar güçlü ve emniyetli anti-virüs yazılımı yoktur. Yani bunlar felakete karşı mutlak bir sigorta değil sadece bir ihtiyat tedbiridir.

Netice olarak koruma, tedaviden daha iyi bir seçenektir.

Programlama Dilleri
Genel amaçlı olsun özel amaçlı olsun tüm uygulama ve sistem yazılımları programlama dilleriyle yazılır. Bir programlama dili, insanların bilgisayara çeşitli işlemler yaptırmasına imkan veren her türlü sembol, karakter ve kurallar grubudur. Programlama dilleri insanlarla bilgisayarlar arasında tercümanlık görevi yapar. Programlama dilleri, bilgisayara neyi, ne zaman, nasıl yapacağını belirten deyim ve komutlar içerir. Programlama dilleri zaman içerisinde gelişerek günümüzde çok kabiliyetli bir duruma gelmiştir. Burada programlama dillerinin gelişme süreci kısaca incelenecektir. Programlama dillerinin tarihi gelişimi Tablo 1.1.de verilmiştir.

Düşük seviyeli diller : Bilgisayarların ilk dönemlerindeki programlama dilleri, kullanımı çok zor olan makine dili ve assembly dilleriydi. Makine dili, geliştirilen ilk programlama dilidir ve ilk kuşağı temsil eder. Makine dilinde yazılan tüm komutlar 0 ve 1 lerden oluşur. Bütün talimatlar en detaylı bir şekilde tanımlanır ve iki tabanlı sayı sistemi kullanılarak kodlama yapılır.

Assembly dilleri : İkinci kuşak dilerdir ve geliştirilmesine 1950’li yılların başlarında Grace Hopper tarafından öncülük edilmiştir. Bu dillerde makine dili talimatları daha kolay bir şekilde anlaşılabilecek ve hatırlanabilecek olan sembollerle ifade edilir. Düşük seviyeli diller grubundan sayılmasına rağmen, makine diline göre bir adım daha ileride olan assembly dilleri günümüzde bile programcılar tarafından kullanılmaktadır. Çünkü bu dillerle yazılan programlar genellikle çok hızlı çalışır ve daha az depolama yüzeyi gerektirirler. Bununla birlikte bu dillerle programlama yapmak çok yorucu, sıkıcı ve zaman alıcı olduğundan cazibesini kaybetmektedir.

Yüksek seviyeli diller : Üçüncü kuşak da denilen yüksek seviyeli programlama dilleri öğrenilmesi daha kolay, program yazılması daha az zaman alan, daha iyi sonuçlar sağlayan programlama dilleridir. Yüksek seviyeli dillerden birinde yazılan bir kaynak program makine diline çevrilmek zorundadır. Dönüştürme işini gerçekleştiren programa derleyici (compiler) denir. Basic, Cobol, Fortran ve Pascal dilleri bu kategorideki programlama dillerine birkaç örnek oluşturur.

Çok yüksek seviyeli diller : Bu diller programlama işini çok daha kolaylaştırmıştır. Bu dillerdeki temel özellik kullanıcıların bilgisayara bir şeyin nasıl yapılacağını değil, ne yapılacağını ifade edebilmelerine imkan vermesidir. Örneğin; sayıların sıraya dizdirilmesi işlemini yapabilmek için bir yüksek seviyeli dil ile karmaşık bir mantık kullanarak 15-20 satırlık bir program yazmak gerekir. Bunun aksine bir çok yüksek seviyeli(dördüncü kuşak) dil ile bir kullanıcının yapacağı iş; sıraya dizilecek alanı, sıralama işleminin küçükten büyüğe mi yoksa büyükten küçüğe mi yapılacağını belirlemek ve ekrandaki bir ikona tıklayarak yada bir mönüden “sırala” komutunu seçerek sıralama işlemini gerçekleştirmektir.

İlk geliştirilen dördüncü kuşak diller ile daha sonraları geliştirilen diller arasında bile takip edilen prosedürler ve kullanılan metotlar bakımından büyük farklılıklar vardır. Yeni geliştirilen diller çok daha karmaşık işleri daha kolay bir şekilde yapmaya imkan vermektedir.

Bilgisayar Açıldığında Ne Olur? Hangi PC’yi açarsanız açın, siyah ekran üzerinde bir takım yazıların kayıp gittiğini görürsünüz. İşletim sisteminiz DOS, Windows 3.x, Windows 9x, NT, Windows 2000,Windows XP, Windows Vista, Unix veya Linux olabilir. Tümünde de bu yazıları görürsünüz. İşletim sistemi daha sonra otomatik olarak veya siyah ekranda yazdığınız bir komutla devreye girer.

Peki nedir işletim sisteminden önce devreye giren bu satırlar?

Daha önce BIOS’tan bahsetmiştik. Temel Giriş Çıkış Sistemi (Basic İnput/Output System) anlamındaki BİOS, anakart üzerindeki bir yongada yüklü, küçük bir yazılımdır aslında. Bu yazılım donanımların diğer bileşenler ve işletim sistemi tarafından tanınması için ilk adımları atar, sistem açıldığında bazı donanımların düzgün çalışıp çalışmadığını test eder, donanımların belirli özelliklerinin ayarlanmasını sağlar. İşte BIOS’un sisteminizi açmak için gerçekleştirdiği bu ilk işlemlerin gerçekleştirildiğini, PC’nizi açtığınızda siyah ekranda görünen bu yazılardan anlarsınız. Bu yazılar ekrana gelirken BIOS’unuzun yaptığı bu işlemlere POST – Power On Self Testing/Otomatik açılış testleri adı verilir.

Bilgisayarı her açtığınızda, BIOS’taki POST yordamı (rutini), PC’nizin temel kaynaklarını kontrol eder: Bellekler çalışıyor mu? Giriş/çıkış birimleri yerinde duruyor mu? İşletim sistemi olması gereken yerde mi? Çevre birimleriyle ve iletişim portları ile yeniden ilişki kurulur. Her şey iyi gidiyorsa, bir mesele yok. Ama herhangi bir birimde sorun varsa, test işlemi durdurulur, bize acı haber ekrandan bildirilir…

PC’nin ekranında izlenilebilen bu test işlemi, en çok RAM bellek üzerinde yoğunlaşır; ne kadar çok ana bellek varsa, POST o kadar uzun sürecektir. Temel giriş/çıkış programlarının başlangıç adresleri de RAM’a aktarılır, böylelikle kullanacağımız uygulama yazılımlarının, giriş/çıkış birimlerini standart olmayan yollardan kullanmalarına da izin verilmiş olur.(Bazı PC’lerde açılış sırasında temel giriş/çıkış programları, olduğu gibi ROM dan RAM’a aktarılır.)

Görüldüğü gibi sistem açılışında pek çok işlem yapılmaktadır ve sisteminize bağlı donanımlar, yüklü yazılımlar değiştikçe, anakartın özelliğine ve BIOS ayarlarınıza da bağlı olarak, açılış süresi değişebilir. Çoğu kullanıcı sistem performanslarını bu açılış süresi ile değerlendirmeye eğilimlidir. Ancak görüldüğü gibi açılışta tanınan donanımlar ve yüklenen yazılımlar nedeniyle bu süre çok değişken olabilir, dolayısı ile PC’nin performansı açılış süresi ile ölçülmez.

Not : 1. Sisteminizi ilk açtığınızda yazılar ekranda hızla kayıyorsa ve aradığınız bir bilgiyi okumakta güçlük çekiyorsanız klavyenizde Pause tuşuna basarak kayan yazıları durdurabilirsiniz. Enter tuşuna bastığınızda işlemler devam edecektir.

2. Sisteminizdeki donanımların doğru çalıştığından eminseniz, BIOS Setup’dan bazı POST işlemlerini iptal ederek sisteminizin açılışını hızlandırabilirsiniz. BIOS Features Setup bölümünde “Quik Power On Self Test” seçeneğini “Enabled” konumuna getirdiğinizde özellikle açılıştaki bellek sayma işlemi iptal olacak ve sisteminiz daha hızlı açılacaktır

İşletim Sistemlerinin Genel Yapısı BIOS tam anlamı ile bir işletim sistemi sayılmaz; donanım ile işletim sistemi arasındaki köprü görevi yapar. Elektronik devreler, CD sürücüler, işlemci, grafik kartı… onca para ödediğimiz donanım bilgisayarın yarısıdır! Giriş bölümünde, öbür yarının yazılım olarak adlandırıldığını belirtmiştik. Bilgisayar genel amaçlı bir aygıttır, o kadar genel amaçlıdır ki, sorduğunuzda tanımlanmış bir işlevi ve görevi yoktur: “Ne iş olsa yapar”. İşte yazılımların görevi masanızın (ya da dizinizin) üzerinde öylece duran gövdeyi harekete geçirmek ve bu genel amaçlı aygıta tanımlanmış fonksiyonlar kazandırmaktır. Yazılımın bir işlevi daha vardır Son derece karmaşık bir aygıtı kolayca kullanmanızı sağlamak, elektronik devrelerle aranızda bir köprü oluşturmak… Kabaca, bu işlevlerden ilkini destek ve uygulama yazılımlarının, ikincisini ise “sistem yazılımlarının” üstlendiğini söyleyebiliriz. Kullanıcı bilgisayarın iç işleyişine karışmaz, ancak bu işleyişi yönlendirebilir. Bu yönlendirme, piramidin tepesinden tabanına doğru inersek, uygulama yazılımları ve onların çalışmasını sağlayan sistem yazılımları ile mümkün olabiliyor. “Sistem yazılımı” başlığı altında toplanan yazılımlardan en önemlisi işletim sistemidir. İşletim sistemi buraya kadar anlattığımız bütün o karmaşık donanım birimlerinin çalışmasını birtakım komutlarla veya resim ve ikonlarla temsil eder. İşlemci, BIOS veya belleğin temel çalışma ilkelerini bilmeden de PC’nizi kullanabilirsiniz, ama işletim sistemini bilmeden bilgisayarınıza hakim olamazsınız. DOS kullanacaksanız DOS’u, Windows’unuz varsa Windows’u, Unix veya Linux’unuz varsa onları veya Mac’iniz varsa MacOS’u bilmemek olmaz!

Zaten bu nedenledir ki, yazılımcılar giderek daha kolay kullanılan işletim sistemleri ve grafik kullanıcı arabirimleri geliştirmeye çalışıyorlar… DOS, Windows, OS/2, Linux gibi sistem yazılımları sayesinde sabit diskinizde neler döndüğünü, CD-ROM’un nasıl çalıştığını ve işlemcinin nasıl işlem yaptığını bilmek zorunda kalmıyorsunuz. Sizden sadece birkaç komutu bilmeniz ya da ekranınızdaki simgelere fare ile tıklamanız bekleniyor…

Bir işletim sistemi, bilgisayarın temel işlevlerini (verileri dış ortamdan almak, işlemek, ekranda göstermek, yazmak ya da telefon hattı aracılığı ile göndermek vb.) nasıl ele alacağını belirleyen geniş kapsamlı bir programdır. Bilgisayarın kaynaklarının etkin bir şekilde kullanımı için, kaynak yönetimi ve koordinasyonunu işletim sistemi üstlenir. Hangi ortamda nasıl saklanırsa saklansın, nasıl yüklenirse yüklensin, bütün işletim sistemleri bu görevi yerine getirir.

DOS İşletim Sistemi
PC (Personal Computer-Kişisel Bilgisayar)’lerde kullanıla gelen işletim sistemini eski işletim sistemlerinden, artık çoğu kullanıcı doğrudan kullanmasa da Windows PC’lerimizin hala bir kenarında öyle veya böyle duran MS-DOS’tan başlayacağız. Kimi işletim sistemi kavramlarını da DOS’u anlatırken ele alacağız. Onun için, DOS kullanmasanız bile DOS sayfalarına bir göz atmanız iyi olur.

DOS’un, kullanıcıya sistemi değişik şekillerde kontrol etme olanağı veren kesimi, “User Command Processor” (Kullanıcı Komut İşlemcisi) olarak adlandırılır. DOS, makinenin değişik bileşenlerine ve giriş/çıkış birimlerine yönelik bir dizi fonksiyon ve özel komut da içerir. Bu komut ve fonksiyonların bir kısmını kullanıcılar doğrudan kullanabilir, bir kısmı ise uygulama yazılımları tarafından kullanılırlar. Bazıları da herkes tarafından.

Diyelim, bir yazı yazdınız ve diske kaydediyorsunuz. Kelime işlemci (yazıyı yazdığınız program), doğrudan diskle ilgili bir iş yapmaz, sadece işletim sisteminin diskle ilgili fonksiyonlarını kullanır. Dolayısıyla bu fonksiyonun DOS’ta herhangi bir şekilde değiştirilmesi, bütün yazılımları doğrudan etkiler. Bazı yazılımlar, işletim sistemini atlayıp, doğrudan donanım bileşenlerine erişerek işlem yaparlar.

PC’nizde kurulu olan DOS işletim sistemi, şu modüllerden oluşur:

· ROM-BIOS : ROM’da (salt okunur bellek) saklı temel giriş-çıkış sistemi.

· AÇILIŞ KAYDI : Diskte bulunan ve bilgisayarın “bootstrap” işlemini gerçekleştirebilmesini sağlayan küçük ve basit bir kayıt. Bu kayıt kalıcı değildir, yani PC’niz çalışırken, RAM’da durmaz.

· IO.SYS ile MSDOS.SYS (ya da IBMBIO.COM ile IBMDOS.COM) : DOS’un sistem dosyaları. ROM-BIOS’taki programların ekleri olarak görülebilecek bu dosyalar, çevre birimleriyle ilgili ek işlemleri yerine getiren programları içerir. Diskinizin ana dizininde bulunan bu dosyalar gizlidir, yani DIR (listele) komutuyla onları göremezsiniz.

· COMMAND.COM : Bu dosyanın içerdiği sistem programının temel işlevi, DOS üzerinde çalışırken kullandığımız komutları yorumlamak ve yerine getirmektir. COMMAND.COM, disk üzerinde bulunur, gizli bir dosya değildir, yani DIR komutuyla görünür. Ana bellekte, makine çalıştığı sürece saklanan COMMAND.COM’unuz silinir ya da bozulursa, PC’niz açılmaz…

Dikkat : Bir kullanıcı olarak sizin bu sistem dosyalarıyla herhangi bir şey yapmanız söz konusu değildir. Sadece kavramsal olarak, bu dosyaların ne işe yaradığını bilmeniz yeter. Her ihtimale karşı, bu sistem dosyalarının bir yedeğini alırsanız, çok iyi edersiniz…

CONFİG.SYS DOSYASI : Sistemle ilgili dosyaları ve bilgisayarın kullanabileceği donanım parçalarını tanıtmak için açılışta yüklenen dosyadır. Herhangi bir kelime işlemci ile dosya çağrılır ve kullanıcı tarafından gerekli değişiklikler yapılabilir.

AUTOEXEC.BAT DOSYASI : İşletim sistemi yüklendikten sonra çalıştırılmak istenen programlar ve komutlar bu dosyada bulunur. Herhangi bir kelime işlemci ile dosya çağrılır ve kullanıcı tarafından gerekli değişiklikler yapılabilir.

DOS İşletim Sisteminin Bilgisayarın Açılışında Yüklenişi
Bilgisayar ilk açılışında ROM bellek test edilir ve okunur. Daha sonra RAM belek test edilir, sorun çıkarsa ekrana mesaj verir ve işletime geçmez.

Bellek testinden sonra A disket sürücüsünü kontrol eder ve takılı disket yok ise C diskinden işletim sisteminin belleğe yüklenmesi işini yapar ve var olan aygıtlarının tanınmasını sağlayan IO.SYS ve MSDOS.SYS gizli dosyalarını yükler.

Konfigürasyon dosyası olan CONFIG.SYS yüklenir. Daha sonra COMMAND.COM dosyasını ve AUTOEXEC.BAT dosyasını yükler. Bilgisayar açılmış olur ve ekrana C:> çıkacaktır. Bundan sonra DOS komutlarının uygulanması yapılabilir.

Şayet A sürücüsünü test ederken disket takılı ise ve DOS işletim sisteminin dosyaları mevcut ise A sürücüsünden açar ve ekrana A:> yazar.

A sürücüsüne takılı diskette DOS işletim sistemi yüklü değilse ekrana şu mesajı verir.

Non-System Disk Error

Replace and press any key when ready

Bu mesajdan sonra A sürücüsünde sistem disketi olmayan disket çıkartılır; ya bir tuşa basılır ve C sürücüsünden bilgisayarın açılması sağlanır ya da DOS işletim sistemi yüklü olan disket takılır ve bir tuşa basılarak A sürücüsünden bilgisayarın açılması sağlanır.

Bilgisayarın C sürücüsünden açılmaması : DOS işletim sistemi yüklenmemiş olabilir. DOS işletim sisteminin dosyaları bozulmuş olabilir ve yeniden yüklenmesi gerekir veya disk bozulmuş olabilir.

Bilgisayarı açarken C sürücüsünde veya A sürücüsünde takılı olan diskette AUTOEXEC.BAT dosyası bulunmuyor ise ekrana tarih ve zaman bilgisi gelir ve ENTER tuşuna basılarak bu satırlar geçilir ve bilgisayar açılır.

Sürücü Değiştirme

C sürücüsünde iken A sürücüsüne geçmek için A: yazılır enter tuşuna basılır.

A sürücüsünde iken A sürücüsüne geçmek için C: yazılır enter tuşuna basılır.

Dosyalara İsim Verilmesi

DOS işletim sisteminde dosyalara en az 1 karakter en fazla 8 karakterlik isim ve uzantısı 3 karakter olarak verilir. Dosyalara uzantı ismi verilmeyebilir ancak bazı durumlar var ki mutlaka uzantı ismi vermek zorunludur. Dosya ismi ile uzantısı arasına mutlaka nokta (.) karakteri konulmalıdır. Dosya adı içerisinde ve uzantısında boşluk karakteri kullanılmaz.

Dosya uzantısı bize o dosya hakkında bilgi verir. Bazı dosya uzantılarının kısaca anlamı şöyledir:

EXE : Uzantısı bu olan programlar doğrudan çalışırlar.

COM : Bu programlarda doğrudan çalışırlar.

BAT : Toplu işlemler için DOS komutlarını içeren programlardır.

SYS : DOS işletim sisteminde sistem dosyası.

TXT : Yazı (text) içeren dosya.

DAT : Veri (data) içeren dosya.

HLP : Konu ile ilgili açıklamalar, yardım bilgileri içeren dosya.

* ve ? karakterleri DOS komutlarında, dosya veya uzantı ismi içerisinde yer alırlar. Joker karakter olarak kullanıldıklarında :

1. * karakteri, dosya isminde 1 ila 8 arası karakteri; dosya uzantısında kullanılıyor ise 1 ile 3 arası karakteri temsil eder ve ne olursa olsun anlamını verir.

2. ? karakteri, bulunduğu pozisyondaki bir tek karakteri temsil eder ve ne olursa olsun anlamını verir
DOS Komutları1.İç (internal) Komutlar

Bilgisayar açıldığında RAM belleğe yerleşen komutlardır. Bilgisayar kapatıldığında RAM bellekten silinir. Bilgisayar tekrar açıldığında RAM belleğe yükler.

2.Dış (external) Komutlar

Bu komutların çalışabilmesi için bilgisayarın diski veya disketinde dosyalarının mevcut olması gerekir.

En Çok Kullanılan DOS Komutu : DIR

İlk öğrenilen ve en çok kullanılan komut olan DIR istenilen sürücüdeki dizin veya altındaki dosyaların listelenmesini yada dosya aranmasını sağlar.

DIR komutunun kullanım formu ve parametreleri şöyledir (Bu parametrelere ek olarak DubleSpace ile kullanılan parametreler dee mevcuttur.) :

DIR [sürücü harfi:][dizin adı][dosya adı][/P][/W][/A[[:]atamalar]] [/O[[:]sıralama]] [/S][/L][/C[H]]

· /P Sayfa sayfa görüntüler. Ekranda dosya adı, dosya kapasitesi, dosyanın işlem gördüğü tarih ve saat gibi ilgili ayrıntıları görebiliriz. Listelenecek dosyalar bir ekrana sığmayacak kadar çoksa ekran dolduğunda; diğer dosyaların listesini görmek için bir tuşa basarız.

· /W Yalnızca dizin ve dosya adlarını her satırda 5 isim olacak şekilde listeler.

· /A Dosya atamalarına göre listeler. Atamalar :

o D Dizinler (directory)

o R Yalnızca okunabilir (read only) dosyalar

o H Gizli (hidden) dosyalar

o A Arşivlenmesi gereken dosyalar

· /O Sıralama şekli :

o N Adına göre (alfabetik).

o S Dosya büyüklüğüne göre .

o E Uzantısına (soyadına) göre (alfabetik.

o D Tarih ve saate göre.

o G Dizinler başta

· /S Dosya veya dizin arama, alt dizinlerle birlikte listeleme.

· /B Üst başlık olmadan yalnızca ad ve uzantıları listeleme

· /L Küçük harflerle listele.

Sürücü adı ve dizin belirtilmezse geçerli sürücü ve dizin adı olarak aktif (o an bulunulan) sürücü ve dizin kabul edilir.

Örnekler:

C:>dir c:windowscommand*.com

C sürücüsünde windows dizini içindeki command adlı alt dizindeki ismi ne olursa olsun uzantısı com olan dosyaları bulur ve listeler. Bulamazsa ekrana File Not Found (dosya bulunmadı) mesajını verir.

C:>DIR KEYBTK.COM/S

C sürücüsünde bütün dizinlerde ve alt dizinlerde bulunan keybtk.com dosyasının hangi dizinde olduğunu arar.

C:>DIR *.EXE/S/P

C sürücüsünde bütün dizinlerde ve alt dizinlerde bulunan ismi ne olursa olsun uzantısı EXE olan dosyaları arar ve sayfa sayfa listeler.

C:>DIR A:

C sürücüsünde iken A sürücüsüne takılı olan disketteki dosyaları görüntüler. Disket yok ise disketi okuyamadığını belirten mesajı ekrana yazar:

Not Ready Error Reading Drive A

Abort, Retry, Fail

Abort : Başlangıç harfi A’yı seçerek işlemden vazgeçilir ve DOS komut satırına dönülür.

Retry : Başlangıç harfi R ile cevap verecek olursak disketi takarız. Vermiş olduğumuz komutun işletilmesini sağlarız.

Fail : F harfi ile cevap verirsek yine DOS komut satırına geri dönülür.

Format Komutu

Bir disketin yada diskin bilgisayarda kullanılabilir hale getirilmesi(biçimlendirilmesi) dir. Kullanılmış disketler veya diskler tekrar formatlanabilir. Ancak içerisinde mevcut olan bilgiler silinir. Bilgilerin yanlışlıkla silinmemesi için Format komutunu kullanırken dikkatli olunmalıdır. Kullanım formu :

Format <sürücü adı:>/q/u/s/f:büyüklük

Q : Hızlı formatlama yapar.

U : Tam bir formatlama yapar ve silinmiş bilgileri kurtarmak için unformat komutunun çalışmasına izin vermez.

S : Disketi “sistem disketi” olarak formatlar, iki gizli dosya olan IO.SYS, MSDOS.SYS dosyalarını ve COMMAND.COM dosyasını diskete veya diske kopyalar.

F : Disketin büyüklüğünü belirler. Geçerli büyüklükler 720 KB, 1.2 MB, 1.44 MB dır.

C:>FORMAT A:/S

A sürücüsünde bulunan disketi formatlar ve sistem dosyalarını yükler. Bu disketle bilgisayar açılabilir. Disketi bu şekilde formatlamaktan dolayı disketin belli bir bölümü kullanılmış olur.

MD (Make Directory-Dizin Oluşturma) Komutu

Birbiriyle ilgili dosyaları bir arada tutmak için dizin oluşturulur. Dizin adı en fazla 8 karakter olmalıdır. MD komutu yeni bir dizin oluşturmak için kullanılır. Örnekler :

C:>md fakulte

C sürücüsünde fakulte adlı dizin oluşturulur.

C:>md fakultebolum

C sürücüsünde fakulte dizini içerisinde bolum dizini oluşturur.

C:>md a:hesap

A sürücüsünde hesap dizinini oluşturur.

CD (Change Directory-Dizin Değiştirme) Komutu

Dizin içerisine girmek yada başka bir dizine geçmek için kullanılır.

CD.. : Bir üst dizine geçer.

CD : Ana dizine döner.

Örnekler : C:>CD FAKULTE

C sürücüsünde bulunan fakulte adlı dizinin içerisine girer. DOS komut satırı

C:FAKULTE> şeklinde olur.

C:fakulte>cd bolum

Fakulte adlı dizin içerisindeki bolum adlı dizine geçmiş oluruz. DOS komut satırı

C:fakultebolum> şeklinde olur.

C:FAKULTEBOLUM>CD..

CD..komutu ile bir üst dizine döner ve DOS komut satırı c:fakulte> şeklinde olur.

C:FAKULTE>CD..

cd.. komutu ile ana dizine döner ve DOS komut satırı c:> şeklinde olur.

C:FAKULTEBOLUM>CD

CD komutu ile ana dizine döner ve DOS komut satırı c:> şeklinde olur.

C:FAKULTEBOLUM>CDCOBOL

CDCOBOL komutu ile c sürücüsünde bulunan cobol dizinine geçer ve DOS komut satırı C:COBOL> şeklinde olur.

RD (Dizin Silme) Komutu

Bir dizin siler. Bu komutla dizinin silinebilmesi için silinecek dizinin içerisinde başka bir alt dizin ve dosyaların olmaması gerekir. Örnekler:

C:>RD TIP

C sürücüsünde bulunan TIP adlı dizini siler.

C:>RD FAKULTEBOLUM

C sürücüsünde bulunan FAKULTE dizini içerisindeki BOLUM adlı dizini siler.

COPY (Kopya) Komutu

Bir yada birden fazla dosyayı bir yerden diğer bir yere kopyalar. Kopyalanan dosyanın aynısı (veya aynı adlı) kopyalanan dizinde veya sürücüde mevcut ise bize üzerine kopyalanıp kopyalanmayacağını sorar. Kullanım formu :

Copy <sürücü1:><dizin1><dosya adı> <sürücü2:><dizin2>

Örnekler:

C:>COPY *.* A:

C sürücüsünün ana dizininde bulunan bütün dosyaları A sürücüsündeki diskete kopyalar.

C:>COPY C:COBOL*.* A:YEDEK

C sürücüsündeki COBOL dizininde bulunan bütün dosyaları A sürücüsündeki YEDEK adlı dizine kopyalar.

C:DBASE>COPY *.EXE C:DATA

C sürücüsündeki DBASE dizininde bulunan uzantısı EXE olan dosyaları C sürücüsündeki DATA adlı dizine kopyalar.



Vista geldi kapımıza dayandı,terfi etsek mi etmesek mi?Tüm bu bilgiler ısıgında karar sizin. =)




Bu dökümanı sizler icin hazırladım.Windows Vista’yı artık herkes biliyor fakat eminim bu bilgiler herkesin işine yarıyacak.Kaynak BYTE Ocak 2007.Derginin yeni sayısı oldugu için bu yazı internette yok.Vista’ya hazır mısınız?Yoksa hazır oldugunuzu mu sanıyorsunuz =) Ve yeni Vista hakkında tüm bilinmeyenler buyrun...

Vista Bizlerle


Gelistirilmesi için 10 binden fazla kişinin 5 yılı askın süredir calıstıgı Windows Vista,nihayet bu aydan itibaren bizlerle olack.İlk kez 14-17 tariheri arasındaki Compex Bilgisayar Fuarında Microsoft Türkiye tarafından tanıtılan ve biz kullanıcıları ile buluşan Vista ,herksin aklında soru isaretleri olusmasına neden oldu.Soru ise; “Acaba terfi etmeli mi yoksa etmemeli mi?” idi.Bu sorunun kafanızı daha fazla karıstırmasını önlemek amacıyla,sizler icin bir Windows terfi rehberi hazırladık(RotheN’de bunu sizlere tasıdı) =) Vistaya terfi etmek yada etmemek...BU ince çizgide dikkat edilmesi gereken herşeyi burada bulabileceksiniz.Bu rehberi okuduktan sonra terfi edip etmemeye kolayca karar verebilirsiniz.

Vista’nın yeniliklerini ve eksikliklerini daha kolay inceleyebilmemiz için sistemi,öncelikli olarak iki alt kategoriye ayırmamız gerekityor.Yazılımsal ve donanımsal açıdan bakmak,sanırım daha kolay karar vermemizi saglayacak.Bir işletim sisteminin iki farklı kategori altında incelenmesi size biraz garib gelebilir,bu dogru(alla alla ya ne diye garib gelsin ki bunnarda bizi salak sanıyo heralde).Ancak tam da bu nokta,Vista’nın ne kadar farklı bir isletim sistemi oldugunu göstermek için yeterli olablr.

Vista Macerası


Yaklasık 5 yıl önce baslayan Longhorn furyası ile temel taşları oluşturulmaya başlayan Vista hakkında Bussiness Week’te çıkan bir yazıda,Vista’nın satısından e lde edilecek karın,gelistirilmesi için harcanan para yanında devede kulak kalacagı bile söyleniyor.Firmanın CEO’su Steve Ballmer ise maliyuet konusunda bir rakam vermekten kaçınıyor(bi tarafları yemiyor...)

Vista’nın geliştirilme sürecinde bunlar yaşanırken ,kullanım aşamasında da farklı bir yol izlendi.2 adet deneme sürümünün ardından Microsoft tarihinde ilk kez bir işlerim sistemini ,geliştirme sürecinde hacker’ların kullanımına sundu ve açıkları hacker’lardan bulmalarını istedi(walla billa bu gerifin kafa calısıyo).Windows’un cıkarmıs oldugu 2 deneme sürümünden de geri besleme yoluyla aldıgı hatalar sonucu,güvenilirliginden emin olunan stabil sürümü Ocak 2007’de piyasada olacak(cigi’da war mesela )




Microsoft artık Tablet Pc ve Media Center Edition gibi günümüzün lüks sayılabilecek uygulamalarını orta düzeyde kullanıcılara sunuyor.Herkesin erişebilecegi cok cesitli yelpazede ürünler sunan firma,kullanıcılarına Home Premium Edition sürümünden itibaren yüksek coklu ortam açma deneyimi ve ağ özellikleri sunuyor.Ayrıca gelişen web servisleri ve P2P dosya paylasımı veya internet üzerinden klasör paylastırma gibi hizmetler ise ev kullanıcılarına işletim sistemiyle gelen yazılımlarla sunuluyor.İşin ilginc tarafı yazılım,film ve müzik üreticilerinin korkulu rüyası haline gelen P2P,DVD kopyalama ve benzeri özelliklerin Vista ile direkt Microsoft kullanıcılarına sunulacak olması.Yasal yönden hangi yaptırım uygulanır ya da hangi kurallar çercevesinde dosya paylasımına izin verilir bilinmez ama 2007 hem kullanıcılar hem de Pc dünyası için yeni işletim sistemi ile hareketlenecege benziyor.

Vista’nın Getirecekleri

 

Vista’da Güvenlik
Microsoft ,Windows Vista’yı şimdiye dek en güvenli işletim sistemi olarak tanımlıyor.
İngiliz güvenlik şirketi Sophos Vista’yı e-posta üzerinden etkileyebilecek 3 virus oldugunu acıkladı; bunlar Stratio-Zip , Netsky-D , MyDoom-O.Bu virüsler yahoo.gmail,hotmail gibi bagımsız e-posta programları üzerinden geldiginde Vista’nın güvenlik duvarlarını aşabiliyor.

Fin güvenlik şirketi F-Secure’a göre ise,Vista’nın güvenlik özellikleri bu virüsleri yakalayacak güçte.

McAfee,yeni güvenlik özelliklerine karşın Vista’nın önceki sistemlere göre daha az güvenli oldugu görusunde.

Symantec de Vista’nın bazı bölümlerinde yazılım hatalırının oldugunu ve Windows XP’den daha güvensiz oldugunu savunuyor.

Vista’daki Yeni Programlar

Windows Mail:Windows XP’deki Outlook Express’in Vista için hazırlanmıs ve geliştirilmiş sürümü.Bir online elektronik posta gönderme ve alma programı.Gelişmiş bir spam filtreleme özelligine sahip.Yeni güncellemeleri sitesinden otomatik olarak indirebiliyor.

Windows Kayıt Defteri:XP’deki adres defteri benzeri bir uygulama.XML tabanlı.Adres bilgilerini ‘.wab’ ‘.vcf ‘ ‘.csv’ formatlarında saklayabiliyor.

Windows Takvimi:Vista ile gelen yeni bir takvim uygulaması.iCalendar formatını destekliyor.

Windows Fax & Tarayıcı:Gelişmiş bir fax gönderme,alma ve tarama yapma uygulaması.XP’deki faks servisi yerine kullanılacak olan bu uygulama Ultimate , Business ve Enterprise dagıtımlarında mevcut.

Microsoft Paint:XP’de bulunan Paint uygulamasının gelişmiş versiyonudur.Yeni renk paketleri ile desteklenmiştir.

Vista ile gelecek diger gelişmiş uygulamalar ise Wordpad,ses kaydedicisi,hesap makinası,Microsoft Photo Gallery,Microsoft Movie Maker,Microsoft DVD Maker.Ayrıca Vista’nın tüm sürümlerinde yeni eklenen bir cok oyun da mevcut.Bunlar Purble Place,Chees Titans,Mahjong Titans,Minesweeper ve InkBall.



Windows Vista'nın Donanımsal Nitelikleri

Testlerimiz ,daha Vista piyasa cıkmadan baslayan ve önü arkası kesilmeyen ‘Cok fazla donanımsal özellikler gerektiriyor’ sözlerini ne yazıkki dogruladı.Bu da demek oluyor ki Vista’ya gecmek sadece tercih meselesi degil,aynı zamanda RAM,işlemci ve ekran kartı meselesi.

Öncelikle testimiz sırasında kullandıgımız makinaıyı tanıtalım.Böylece daha kolay karsılastırabilir ve terfi zamanına karar verebilirsiniz.Kurulu yaptıgımız makine 1.86 Centrino işlemcili,1.5 GB hafızaya sahip ve 256 MB X700 ekran kartı takılı bir dizüstü bilg.Bir cok isletim sistemi ve program testinde canavar gibi calıstıgına inandıgımız makinamızın,Vista testinde ne gii sonuclar verecegini biz de cok merak ederek basladık denemelere...

Vista’nın kurulumu tamamlandıktan sonra bilgisayarımıza verdigi not,bilgisayarımızın iyi sayılabilecegini kanıtladı ama fazla iyi olmadıgının da altını cizdi.Evet yanlıs duymadınız Vista bilgisayrımızı notlandırdı ve en düsük notu 3.6 ile islemcimize verdi.5 üzerinden notlandırmanın yapıldıgı bu sistemde ekran kartımız 4.2 , RAM’imiz 4.3 puan aldı.Ve bilgisayarımızın aldıgı genel not ile Vista’yı kaldırabilecek bilgisayrlar arasına girmeyi basardı.Bu da demek oluyor ki Vista her bilgisayarda kolay kolay calısmayacak.İşte terfi kararını vermeniz icin atmanız gereken ilk adım bu.Üzerinde biraz düşünülmesi gereken bir sonuc gercekten de.

Gelelim Vistanın diger donanımsal isteklerine ve gercekte Vista’nın bilgisayar kaynaklarını ne kadar tükettigine.

Kurulum sonrasında Vista sabit diskimizde 6 GB’a yakın yer kapladı.Bu da Windows XP’ye alıstıgımız için olsa gerek ,sadece bir işletim sistemi icin oldukca fazla bir boyut bize göre(bana göre de).Ayrıca sistemin biraz yavas calıstıgını sölemekte de fayda war(kaldırmadı lan işte bilgisayarınız daha ne artizlik yapıyonuz =) )

Üzerinde cok konusulan Aero arayüzü gercekten de göze hos gelen bircok efekte sahip.Fakat her güzel seyin bir bedeli oldugunu da unutmamak gerekir.Aero arayüzünün bedeli ise 300 MB’dan fazla RAM tüketimi =) Kurulum işlemi bittikten sonraki haliyle Windows Vista 600 MB civarında RAM kullanıyor(ne kaldı ki zaten geriye).Yani bu miktar hicbi program calısmazken ortaya cıkan RAM tüketim miktarı.Eger bu tüketimi XP acılıs ekranı ile karsılastıracak olursak,terfi için atmamız gerek ikinci önemli adımın ne kadar büyük olacagını görebilrisiniz.

Bu iki bilgi bile Vista’nın sistemimizi ne kadar yordugunu acıkca ortaya koyuyor.Fakat tema degişikligine gidip Windows 98 görünümüne gectigimizde RAM tüketimi bir hayli azalıyor.Ortaya cıkan sonuc ise cok garib RAM tüketimi birden 200 MB civarına düşüyor.Demekki Aero teması 300 MB’dan fazla RAM gerektiriyor.(dalga mı geciyo bunlar ya alcan Vista’yı temasını kullanmıcak hade len ordan)

Bu aşamada Vista’ya terfi etmeyi düşünen kişilerin 1 GB ve üstü RAM’e,256 MB ve üstü bir ekran kartına ve şu anki sartlar altında iyi sayılan bir işlemciye ihtiyacı oldugu acıkca ortaya cıkıyor.Cünkü hicbir işlem yapmazken 600 MB RAM tüketen bir sistemin işlemciyi ne kadar yoracagı ortada(hemde kabbbbak gibi).

1 yıldan eski sistemlerin hiçbir upgrade yapmadan Vista’ya gecmesinin zor oldugunun acıkca belirtildigi bu durumlarda,Vista’ya terfi için en uygun zamanın çıkıs tarihinden 6 ay sonrası oldugu belirtiliyor.Neden olarak ise bu süre zarfında Vista’nın hem Türkce sürümünün cıkacagı hem de genel kullanıma sahip bircok yazılımın Vista sürümlerinin bu süre zarfında hazır hale gelecegi gösteriliyor.Demekki terfi işlemimizin bir de yazımsak boyutu war =)

Not:Vista’nın bu sürümüyle gelen bir diger özellik ise Linux’ta ki “su” komutu ile erişilen admin hesabı yönetimi.Yani programlar üzerinde yapılacak degişiklikler veya uygulamaların sistemden kaldırılması için ‘admin’(yönetici) onayı gerekiyor.Üsttelik bu onay her program için gerekli.Bu işlem ise bu tip konulara yabancı kişilere,zor gelecek ve yadırganacak bir durum.

Yeni nesil işletim sisteminde bir diger farklılık ise Gadget’lar.Bunlar Linux’taki ‘Super Karamba’ benzeri ögeler ve bir cubuk üzerinde ya da masaüstümüzün herhangi bir yerinde kullanılabiliyor.Kurulum sonrasında sayısı 10’u bulan bu Gadget’lara yenilerini eklemek icin bir internet baglantınızın olması yeterli.İşte bu tip farklılık ve yeniliklere alısmak ya da alısmayı göze almak da terfi için atmamız gerek önemli adımlardan birisi =)

Fiyatı Ne Olacak

Şu an itibariyle bazı firmalar tarafından kullanılmaya baslayan Vista sürümleri için Microsoft’un ilk acıkladıgı fiyatlar diger işletim sistemlerine oranla biraz yüksek.En düşük sürüm olan Windows Vista Home Basic 200 dolarla satısa sunulacagını belirten Microsoft, Windows XP Pro’nun karsılıgı olarak düşünebilecegimiz Windows Vista Home Premium sürümün satış fiyatı ise 240 dolar olarak acıklamıstı.Diger yandan daha gelişmiş Windows Vista Business sürümü 300 dalor,en gelişmiş sürüm olan Windows Vista Ultimate ise 400 dolar fiyatla satısa sunulacak =)

Ayrıca satısa sunulan tüm sürümler için,bir önceki sürümden terfilerde,fiyat indirimine gidilecegini belirten Microsoft yetkilileri,satın aldıgımız Vista sürümünün zamanla aradaki farkı ödeyerek daha üst sürüme yükseltilebilcegini de belirtiyorlar.

Terfi fiyatlandırması ise en düşük sürüm olan Vista Home Basic için 100,Vista Home Premium icin 160,Vista Business sürümü için 200 dolar ve Vista Ultimate için ise 260 dolar olacak.

Hangi Sürüme Terfi Etmeliyiz?

Hangisi en mantıklı?Bu soru bugüne kadar sorulan sorular arasında cok önemli bir yer edindi.Bu kararı sürümlerin özelliklerini ve fiyatlarını inceleyerek siz vermelisiniz.Sürümlerin bazı önemli özellklerini sayacak olursak,Home Basic sürümü,Aero arayüzünden,Media Center desteginden ve Xboxbaglantı zöelliginden mahrum.Home Premium paketi ise tüm bu özellikelri kullanıcılarına sunuyor.Fakat Windows tabanlı domainlere baglanamıyor.Business sürümünde ise Media Center ve Xbox baglantı özellikleri bulunmamasına karsın,Aero arayüzü destekli ve Windows tabanlı domainlere baglanabiliyor.En gelişmiş paket olan Windows Vista Ultimate iseeeeee tüm bu özellikle sunuyor =)

Not:Paketlerin fiyatlandırması ise ayrı bir konu.Ucunda gözden cıkarılacak önemli bir miktar para var dogrusu.İşte bu paket secimi adımı da terfi işleminin beşinci ve son adımı.

Bu bilgiler ışında bizim göruslerimizi soracak olursanız,tüm yaralı programların Vista sürümünün cıkmasını ve olası bir Servise Pack için hataların toplanmasını beklemek akıllıca olacaktır(bencedeeeeee).Bu süre zarfında Vista’nın Türkce sürümününde hazır hale gelecegini göz önüne alır ve bir ihtimal olmasına karsın fiyatların da biraz düşebilecegini düşünürsek,en faydalı işin biraz daha beklemek olacagını görebiliriz(almak isteyen alıyo sizene =) ).Ayrıca Vista’nın yayılmasına paralel olarak donanımsal ürünleri fiyatlarında bir degişiklik olacagını düşünebilirz.Bu da terfi edebilmek için bilgisayarın donanımsal parcaların yükseltmesi gerekenlere fırsat tanıyabilir...

 

 
Untitled Document Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol